İki zil arası, otuz ekmek, bir patron
Zil çalıyordu. Ekmekleri çıkarmaya dönüyordum. O çalışmaya devam ediyordu. Zaten hiç yerinde durmuyordu Mark. Hiçbir iş yoksa, olduğu yerde bir ileri bir geri giderek, anlatıyordu. Zil çalıyordu. Fırının kapağını açıyordum. Boyumu biraz geçiyordu yüksekliği....