Author: VT220

Kont Sandviç

Cambridge’de sandviç müzesi vardı. Kont Sandviç sürekli kâğıt oynadığından masada, yemek yemeğe gitmiyordu. Bu yüzden ekmek arası bir şeyler yiyordu. Adını bu yüzden ondan almıştı, Sandviç. Şaka yapmıyorum biraz para verip evini dolaşabiliyordunuz Kont’un....

Bir fotoğraf bir direniş

Bu fotoğraf Yörsan işçilerinin grevini Latin Amerikalı işçi delegeleri ile ziyaret etme fotoğrafı. Neredeyse 10 yıl önce. Fotoğrafın ön sırada, en sağında Diego var. Arjantinli arkadaş. Sağ kolunu biraz arkaya saklamış protez çünkü. Arjantin...

Bir muz hevengi ve iki gerilla

Machete hızla yukarı kalkıyor arkasında taze dal kokusu bırakıp, muz hevengini ağaçtan ayırıyordu. Küçük yeşil dal parçaları kalıyordu üzerinde. İki eski gerilla ile birlikte çalışıyordum. Çok eski değillerdi, sadece bir hafta olmuştu silahlarını bırakalı....

Teslim olmak mı?

Çember altındaydık. Bazen serbest bırakıyorlar, bazen yaka paça sınır dışı ediyorlardı. Bazen iyice dövüyorlardı, uzun bıçakları machetaların sırtıyla mesela, dipçiklerle ve bazen de uzun ve kalın sopalar hazırladıkları oluyordu. Keyiflerine bağlıydı galiba. ‘Komitede bütün...

Hay bin sinek

Amazon’da seyahat, daha çok, iki yakayı bile görmediğin ve toprak kahverengisi renginde bir suda geçer aslında. Bazen uzun kumsallar görürsün, çok uzun ve o kadar geniştir ki Amazon, üstünde gittiğin yerin okyanus değil nehir...

Küba’yı seviniz ya da kahrolsun klozet kapağı

Kadın, bizim ev sahibi, Afrika dilinde bir şarkı söylüyor. Ev küçük. Bölünmüş bir kolonyal ev. Perdenin arkasında bir yatak var. Diğer kadınlar katılıyor şarkıya, derinden geliyor ses, kölelikten önceki bir zamandan. Küba, ırkçılığın olmadığı...

Su bükücüler

Bir gün yine salyangozları dağıtırken, dağın tepesinde, yolun sonunda, son köydeki son çiftliğe vardık ve sonbahardı zaten. Yeşil, sarı ve kırmızıydı ormanlar. -Acaba suç mu işledim?- Arada çeltik tarlaları görünüyordu dizlerine kadar, suya batmış...

Kısa çöp uzun çöpten…

Dün yine iki atlı polis görünce aklıma geldi Miguel. Brezilya’da saldırmıştı bize atlı polis. Atlar o kadar büyüktüler ki. İnsanda ayak altında kalma korkusu yaratıyorlardı. Yükseklik korkusu gibiydi bu. Birlikte yürüdük 260 kilometre kadar....

Kolombiya’da bir dağ filmi

Yazılarım bazen savruk oluyor. Filmlerim biraz daha fazla, oldukça sokak havası var. Karışık bir sokak nereden ne çıkacağı pek belli olmayan, bu eğlenceli ama benim düşüncem bu ve bu yüzden benim yazı ya da...

Seks kölesi

Kore’de büyükannelerin evinde temsili tecavüz odalarını dolaşıyordum. Japon savaşı sırasında seks kölesi olarak kullanılan kadınlar, ilk defa 1991 yılında bunu söyleyebilmişlerdi, yani savaştan 43 yıl sonra. Savaştan sonra kendi köylerine dönememişlerdi çünkü her yer...