Çok lastik lazım oluyordu. Çok barikat kuruluyordu çünkü. Tutuşunca kimseye yol vermiyordu lastikler. Biraz kokusu kötüydü ve havayı kirletiyordu ama yapacak bir şey yoktu. Patronlar daha kirliydi tabii ki. Leş gibi para, iktidar ve...
Bugün politikanın güncel hali egemenlerin ne yaptıkları, gerçek ya da hayali komploları değil konumuz. Bu karamsarlığı dağıtmanın tek yolu var, en yakınımızdan başlayarak ispanyolco’da ‘Companireismo’ denilen yoldaşlık ilişkisini tekrar hayata geçirmek. Ülkede, insanlar arasında...
Sabah dört filandı Bolivya’da. Dağlarda altı saat gittik, bir yere varamadık. Ne zaman, ne kadar kaldı diye sorduğumuzda, altı saat diyordu şoför. Bazen biraz yürüyorduk bacaklarımız kendini hatırlasın diye. Ve sadece ayak izlerimiz bizi...
Beni bu kitaplar mahvetti. Cezaevine giren bir kız arkadaş anlatıyordu. ‘Baba’yı okudum, mafya olmaya karar verdim. Mafya olacaktık. Çok heyecanlıydı. Sonra ‘Darağacında üç fidan’ı- okudum. Benimkilerse Jules Verne ve Che Guavera… Manaus’u ilk ‘Mister...
Politik eylem ‘Haklı’ ya da ‘Haksız’ diye tanımlanamaz, doğru ya da yanlış politik eylem vardır. Her şey bir yana, 1.5 milyon Filistinlinin göç etmesine ya da çok sayıda sivilin ölmesine neden olacağı için bu...
Sistem dediğimiz şey, koca bir ideolojiden başka nedir ki aslında ve bu ideolojiyi parçalayamıyorsak, paçasından da mı sökemiyoruz? Ne kadar olursa. Yoksa boşuna beklemeyin, bu kasabayı kurtaracak kovboy hiç bir zaman gelmeyecek. Sokaklarda toz...
MST, toprak işgal ettiğinde ilk inşa ettiği şey okuldur. Toprak sahiplerinin çitlerini kırmak kutsal mülkiyeti parçalamaktır; okul inşa etmek ise eylem. Eğitimin bir eylem, eylemin bir eğitim olduğu ve sınıflara sıkışmamış bir okuldur ortaya...
Sol hiçbir zaman, bu kadar pıtırcık, bu kadar orta sınıf değildi. Tabii ki bir sürü hatası vardı, çünkü kavanozda değil sokaktaydı. Başka bir zamanda yaşıyorduk. Geçen yüzyıldı. O zaman solcular sınıf mümessili olmak istemezlerdi....
Faşizm sadece yukarılarda kalmayıp, bacaklarımızın arasında dolaşıyorsa, günlük, sıradan, laubali, boktan yasakları ile filan, hiçbir şeyi bunun dışına çıkaramazsınız. Bu yüzden tabii ki bir voleybol maçı politiktir. Günlük sıradan faşizmin yaşandığı bir yerde, politika...
Kitle tamamıyla karşı-devrimcileşti. Devrimci hal, sarayları yıkma biçimini ‘Bir’ ve ne yazık ki ‘Tek’ olmuş bir kitlenin elinden alıp ‘çoklu öznelere’ devretti. Bu yüzden devrim artık kitlelerin değil, çoklu öznelerin işi gibi geliyor bana....