Category: Yazılar

Tersine bir peri masalı

Hep yoksulların çalışıp! Çok zengin olduğu peri masalları mı olacak? Bu da çok zengin birisinin yoksullar için gerilla olduğu, tersine bir peri masalı ve tutsak alınacak kadar gerçek… Simon Trinidad Banco Del Comarcio’nun kasa...

Savaşla yaşamak

Savaş sadece insanları öldürmüyordu. Umudu öldürüyordu. Sokaklar ıssızlaşıyordu. Lübnan’da 1960’ların sonunda bir fotoğrafçı vardı. Turizm rehberi için Beyrut’tun hava fotoğraflarını çekmişlerdi. Çatışmalar başladığında önce bazı günler açamıyordu dükkânı. Sonra bazı günler açabildi ancak. Daha...

Noel Baba’yı bekleme Robin Hood ol!

“Yeni yıl yemeği yiyeceğiz ama soframız bomboş. Bu yoksulluğun sorumlusu biz değiliz. Yıllardır Noel baba gelsin diye bekliyoruz nedense bize hiç gelmiyor.” . İki otomobil lastiğini çevire çevire götürüyorduk. Bir tane de boynuna takmıştı...

Alçaklar ve katiller

“İşkenceci-Katil” yazıyordu pankartta. Aradan kaç yıl geçerse geçsin ölenlerin elleri topraklardan çıkıp boğazlarına sarılıyordu. Kim unutabilir ki kaybettiklerini? Arjantin’de HIJOS -Sesizliğe ve unutmaya karşı kayıp çocukları- tespit ettikleri katil ve işkencecilerin evlerinin önüne toplanıyorlardı....

Kara gerdanlı ardıç kuşu

Nazım’ın en sevmediğim şiiri gibi atıyordu yüreği, ‘trrrrum, trrrrum, trrrrum! trak tiki tak!’ Belki garip gelecek size, yakılarak öldürülen iki asker geldi aklıma. Fotoğraf: Ekin Uluğ Tamamen başka bir şey yazacaktım. Kara gerdanlı ardıç...

Bir gecekondu, bir başkan: Evo Morales

Saat 6’da bir randevum vardı. Uykum yoktu, koka yaprağı çiğniyordum. Zaten Evo Morales adında bir koka yetiştiricisi ileydi randevum. O gün Bolivya’da seçimler vardı. El Alto’da bir gecekonduda yatıyordum. 4200 metre kadar yüksek bir...

Brezilya: İşgal başka bir kültürü yaratır

Birçok yoksulun eve ihtiyacı vardı. Önce bir tanesi, işgal fabrikasının arka bahçesinden bir toprak işgal ederek ev yapmaya başladı. Sonra biri daha. İşgal fabrikası işçileri toplanıp ne yapacaklarına karar verdiler. Sonra mahalleliyi çağırdılar Bir...

‘Diktatörler sadece bedenleri değil ruhları da öldürürler’

Sürgündeki arkadaşlarının mektuplarını hiç okumadan yakan birinden bahsediyordu. ‘Peki neden önce okuyup, sonra yakmazdı?’ diye soruyordum. ‘Korkudan’ diyordu. Valparaiso’da oturuyorduk. Sırtımızı ahşap evlere dayamıştık. Yanımızda bu evlerin rengarenk çizilmiş resimleri vardı. Soran olursa fiyatlarını...

Ve son ’10 maddede işsizlikle yaşama sanatı’

Ne kadar çok çalışırsanız o kadar çok kişi işsiz kalır. Ne kadar çok kişi işsiz kalırsa, sizin işten atılmanız o kadar kolaylaşır. Ne kadar çok çalışsanız da sizden daha fazla ve kötü koşullarda çalışabilecek...

10 maddede işsizlikle yaşama sanatı ve Yılmaz elektrik

Kapı çalıyor, vergi memuru geliyordu. ‘Verginizi ödememişsiniz’ diyordu. ‘Hayır’ diyordu kadın ‘Ben vergimi hep ödüyorum. Her gün kek pişirip, meydandaki evsizlere dağıtıyorum. Size vermiyorum çünkü siz savaş çıkarıp, silahlara harcıyorsunuz.’ Son yazıma devam ediyorum...