Bu kısa hayattan bir kelebeği sevmeden gitme!*

“Kelebeğin hayatı mı daha kısa yoksa onun güzelliğine aşık olmayanın mı, hiç düşündün mü?” diye ekledi bilmişçe. İnsanın pek aklına gelebilecek soru değildi doğrusu ama. Zaten cevap vermemi de beklemiyordu. Birasından koca bir yudum...

Türkiye Arjantin olur mu?

Bir işgal fabrikası işçisine “Şimdi ülkemde aynı şeyi yapıyorlar, her şeyi satıyorlar” dediğimde, “Bunu nasıl bilmezler, bizim başımıza gelenleri nasıl bilmezler?” diyordu. Dünyanın iki yakasında, iki ülke, Arjantin ve Türkiye, ekonomi sofralarında yeniden birlikte...

FARC’ın solu silaha sarıldı

Aslında barış anlaşmasını bozanların FARC’ın silahlı mücadeleye tekrar dönen sol kanadı olduğunu söylemek hiç doğru değil. Çünkü Kolombiya devleti, kendi imzaladığı anlaşmanın birçok kuralına uymadı. Hemen merak edilen soruyla başlayalım; FARC silahlı mücadeleye geri...

Bir b.k çukuru olarak kapitalizm

Ee gülüm veresiye yaşıyoruz, bir önceki ayın kredi kartını ödedik, bir sonraki ayın avansını çekip- taksit taksit ve sakince yatıyoruz pos makinesinin önüne ve sevinç çığlıkları atıyoruz yükselen limitlerimizle bize bahşettikleri. Bin kere yaşasın...

Bir yazar, bir kadın, bir direnişçi: Arundhati Roy

Arundhati’nin yazını ve yaşamında, kastlar ve kalın çizgiler arasında onu parçalamak için sürekli bir gidiş geliş hali vardır aslında. Yeni romanı “The Ministry of Utmost Happiness- Mutlak Mutabakatlar Bakanlığı”nda ise başka kastlar, kalın çizgiler...

Mezar soyguncuları neredesiniz, özledik sizi

Açtık hâlâ çalışıyordu televizyon, yanlışlıkla haberlere yakalandık, burada bir yerlerde ormanlar yanıyordu, bir bakan konuşuyordu, kayyımlar gülüyordu, mezar soyguncularının ölülerimizin altın dişlerini çaldığı, altın günleri özledik. Bu yazıyı yazarken dehşetli bir yağmur yağıyordu.  Ormanlar yanıyordu...

Sırtı bayraklı adam

Çok uzağa gitmeyin, neden bütün Doğan görünümlü Şahinlerde Türk bayrakları asılıdır? Neden askerlik anılarıyla sınırlıdır kenar mahallelerde bir pazar günü? Ve bayraklar sadece komik birer bez parçası mı peki? Lizbon burası. Sabahın çok erken saatleri....

‘Mansur Yavaş kominist mi oldu?’

Çok abarttın demeyin, ben değil her zaman ‘sağ’ abarttı bunu ülkemizde. Yani ne zaman bir şarkının içinden ‘Kooperatif’ geçse bir koministlik sezdiler. Hatta çok yaygın olarak ‘Kooperatif’ adı altında, bize özgü, bir ev inşası...

Özgür bir okul

Biz bir okul inşa ediyorduk Brezilya’da, babalar, anneler ve çocuklarla birlikte. Yağmur Ormanları’nın kıyısında, iki yağmur arasında. Güzel bir okuldu, öyle puan tutturup filan girmiyordun. Ormandan taşıyorduk ağaçları. İstediğimiz boyda ve kalınlıkta olanları seçiyorduk....

Körlük ve görmek üzerine bizim hikayemiz

Birbirinin içine giren, yüksekten akan bir suyun karmaşıklığı ama duruluğunda ilerleyen, neredeyse her tarafında ironik ya da ironik olmasa da ironiymiş hissi uyandıran masalsı bir gerçeklik, işte bu yüzden fantastik ve bu düşünce akışına...