Venezuela: Aziz

Onlara ne olur ne olmaz, birbirimizi kaybederiz diye 50’şer dolar vermiştim. Acil bir durumda, kaldığımız yere geri dönebilirlerdi. Zaten çok paramız yoktu. Ben çok zengindim. Dünyanın her yerinde çok arkadaşım vardı. İki arkadaş benle...

Arjantin: Kızıl Tugaylar

Siz hiç banka soyuldu diye üzülen birilerini gördünüz mü? Kimse üzülmez. Herkesi mutlu eden harika bir şeydir banka soygunu. Arjantin uluslararası terörizm cezaevinin bir hücresinde oturuyorduk. Arjantinli bir anarşist arkadaşım vardı. Elinde mate kabı,...

Ekvator: Yağmur ormanlarının kıyısında bambu ev yapmak

Kolombiyalı bir mimar arkadaşla çalışıyorduk. Jose idi adı. Oldukça geç gelip, ‘Dün gece çok hesap yaptım, çok yoruldum’ diyordu. Yaptığı hesabı biliyordum. Ekvator’da yağmur ormanlarının kıyısında, bambu ev yapıyorduk. Bambu deyince, en kalını bir...

Kore: Hoon Amca

Meksika’da Cancun’da, WTO-Dünya Ticaret Örgütü’nün toplantısı sırasında, dışarda göstericiler bütün dünyada küçük çiftçileri öldüren bu kararları protesto ediyorlardı. Koreli çiftçi Mister Lee, barikatın üstüne çıkıp, ‘WTO Koreli çiftçileri öldürüyor.’ diye bağırdı ve kısa ama...

Brezilya: Topraksızlar ve gece

Çocuklar düşe kalka henüz olmayan evlerine ve geleceklerine koşuyorlardı. Gece bir türlü yüzlerdeki umudu saklayamıyordu. Ağaçların yapraklarına, her yere bulaştı umut. Bir otobüsün içindeydik. Geceydi. Toprak işgal etmeye gidiyorduk. Kadınlar, erkekler, keskin ve büyük...

Arjantin ve kağıt toplayıcıları

Congreso Meydanı’na iki sokak ötede bir odada kalıyorduk. Arjantinli bir kadın arkadaşın odasıydı. Bir ranza, bir masa ve bir afiş vardı. Topraksızlar afişiydi bu. Masayı onun altına çektik. Arjantin isyanından hemen sonraydı. Sekiz günde...

‘Fakirliğin gözü kör olsun!’

70’indeydi Eşekkesen. Sahiden herkes ona Eşekkesen diyordu. Bazıları Eşekkesen Abi ya da Eşekkesen Amca deyince daha garip oluyordu. İsviçre’liler Mösyö Eşekkesen demeye çalışıyorlardı. Adımı yazdın mı dedi. Onun telefon numarasını yazıyordum. İlk tanışırken adını...

Kolombiya: Fantastik barıştan fantastik gerçeğe

Yağmur yağıyordu. Kolombiya dağlarında gezdiğimiz her an yağıyordu. Gece ve gündüz. Marquez fantastik yazmıyordu. Kolombiya’da gerçek fantastikti… Yağmur yağıyordu. Venezüella sınırından kaçak geçmiştik. Bize verdikleri bir buluşma noktasında gerillaların gelmesini bekliyorduk. Tabii ki asker,...